Memleketin temel gündemlerinden biri ; Cumhurbaşkanı kim olacak ?Gül bırakacak mı , Erdoğan köşke çıkacak mı ?…Bir çok bakımdan dünya sıralamasında gerilerde olabiliriz ancak gündem zenginliğinde açık ara önde olduğumuz kesin.Abartmış olmayalım ama kimi zaman on dakika Twitter’a bakmadığımızda “A neler olmuş,kaçırmışım” duygusu kalıcı telaş haline geldi.Ne varki,Kan ter içindeki yakalanmaya çalışılan gündem varken Çankaya kim oturacak gibi önemli bir mesele tiyatro oyununda ilk epizotta görülen silahın ne zaman patlayacağı gerilimine dönüştürüldü.…A.Gül başından bu yana hep karnından konuşuyor.Ne dediğini anlamak için Enigma şifresine baş vurulsa yeridir.Erdoğanın bu mesele için aklında kırk tilki dolaşıyor.Hepsinin kuyruğu birbirine değiyor,boşa koyuyor dolmuyor,doluya koyuyor almıyor.…En son ne dedi A.Gül ; Gelecekle ilgili siyasi planım yok.Şunun şurasında bir kaç ay sonra makamının belirleneceği seçim var A.Gül hala gizemli cümlelere devam ediyor.Erdoğan ise istişare masalı anlatıyor. Milletvekilleri,parti kurullarında konu değerlendiriliyormuş.Bu ikili kendi arasında Çankaya saklambacı oynamaya devam ederken halkın ne düşündüğünün önemi var mı ?Kesin cümle ;YOK.Çünki,Son seçimde de görüldüğü gibi bütün rezaletlere,hırsızlığa,yolsuzluğa,tepe üstü çakılan dış politikaya,baskıya,ölen gencecik çocuklara rağmen yine de büyük çoğunluk iktidara destek verdi.Bu durumda “Bir oy nedir ki”…Dünyanın en çok yurtdışı gezisi yapan başbakanına sahibiz.Yedi iklim ,dört mevsim, beş kıta durmadan,dinlenmeden geziyor.Anlaşmalar yapıyor,sözleşmeler imzalıyor.Bütün müteşebbislerin iştahını kabartacak olanaklar sunuyor...Bir kez daha dinleyin Başbakanın her hangi bir konuşmasını.Mutlaka milyon,milyar dolarlardan söz ettiğini duyacaksınız.Milli gelirimiz şu kadardı , bu kadar bin dolara çıktı.Şu kadar milyar dolarlık yol yaptık,baraj yaptık,kanal yaptık.Çok milyar dolarlık projeler başlattık.Bu sözleri dinleyen halk bu dolarlarla dolu konuşmalardan ne anlıyor acaba ?Boğaziçi Ünivertesi işletme mezunu bir şey anlıyorsa biz de anlamış gibi yapabiliriz.…Getirin paranızı ey bil cümle Körfez,Amerikan,Avrupa,Japon ve bütün sermaye sahipleri.Bu ülke derya deniz. Siz gösterin istediğiniz yere imar,istediğiniz yeşil alan inşaat,işte dünya güzeli boğaz,şu manzara bakın buraya bir plaza yapın.Kanal yapın,otoyol yapın.Karadeniz dereleri HES için emrinizde.Canım İstanbul’umun rengi dönmüş gri’ye.Bize sıcak para lazım.Sıcak,gevrek,taze para.Memleket taş olmuş,toprak olmuş,yanmış kavrulmuş.Ağaca , ormana hasret kalmış,derelerimiz kurumuş,kimin umurunda.Getirin paraları..Acele edin.…İşte bu gelen paraların çoğunu iktidar sahipleri ve çevresindekiler çalıyor.Sıfırlanamayan paralar buradan geliyor.Ve bu hayasızca düzen sürsün diye sıcak paralardan düşen “susam”lar dolaylı ve doğrudan yoksullara dağıtılıyor.…Yeni bir insan tipi yaratıldı.Bu insanlar bir yandan alabildiğine dindarlar.Ancak merhamet duyguları yok oldu.Mısırda ölenlere üzüldüklerini sandılar.Sandılar çünki , yanıbaşlarında öldürülen bir çocuğun annesine “yuh” çekebildiler.Verilen “yardım”ların iktidar giderse kesilebileceği korkusuyla vicdanlarını,adalet duygularını kaybettiler.Soyguna,yolsuzluğa “günah işleme özgürlüğü “icat ettiler.Bakın bu insan kalabalıklarına.Evlerinden servisle alınıp,kumanyası hazır edilip,hatta harçlık verilmezse tek bir mitinge , gösteriye gitmiyorlar.“Çalıyorlar ama çalışıyorlar” gibi bir ucube tasvir neredeyse Atasözümüz oldu.…Ne demiş bize çok para getiren genç iş adamımız R.Zarrap “200 ton altın ihraç edip Türkiye’ye 25 milyar TL gelir sağladım. Cari açığın yüzde 15′ini ben kapattım”Madem öyle..Cumhurbaşkanı adayımız Reza olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder