19 Mayıs 2014 Pazartesi

Kötüsünüz..Ruhi Uzunhasanoğlu

Faşizm; Baskıcıdır. Vahşidir. İşkencecidir. Muhalifleri yok eder. İnsan kanıyla beslenir. …. Bundan bir kaç yıl önce Kürtler talebleri  için sokaklara çıkmıştı. Adını Adalet ve Kalkınmadan alan iktidar Partisinin başkanı basının karşısına çıkıp aynen şöyle demişti ; “Güvenlik güçlerimiz kadında olsa, çocukta olsa gereği neyse yerine getirecektir” Bu sözden sonra, O coğrafyada çok çocuk yaralandı,sakatlandı, öldü.Çok kadın yerlerde sürüklenip tekmelendi. Faşizmi çok iyi biliyorduk ancak bu başka bir şeydi. Kadınlar ve çocuklar resmi bir ağızdan ilk kez hedef gösteriliyordu. Oysa en azılı Faşist bile kadın ve çocukları yalanda da olsa imtina ederdi. Söz konusu Kürtler olunca pek üstünde durmadık. … Bundan bir yıl önceydi. Nasılsa sandıkta “Milli irade” onay vermişti ya, iktidardakiler keyiflerince yap-işlet-devret hastalığına tutulmuşlardı. Nerede yeşil bir dal varsa kırmızı görmüş boğa gibi saldırıyorlardı. Bu kez hedef Taksim Gezi parkıydı. O lanet iş makinalarıyla yine geldiler. Bir avuç insan vardı önce karşılarında.Bir avuç insan nedir ki ? “Ezin geçin” dedi malum kişi. Egemen kibir nereden bilecekti, O bir avuç, Aslında bozkırın ortasında bir kıvılcımdı. Haziran sıcağında bütün ülkeyi tutuşturdu. Bir ağacın dalından beslenen öfke büyüdü,büyüdü. Sokaklar meydanlar doldu,taştı. Kadın ve çocukları geze göze arpaçığa koyan yine devreye girdi. Haziran sıcağında  çok insan kör edildi,dövüldü,gazlandı,yaralandı. Ve hayatının baharında çok genç insan öldürüldü. Çıktı sahneye aynı muktedir dedi ki “Emri ben verdim” Nasılda rahat,nasılda futursuz değil mi ? … Gencecik bir çocuk polisin attığı gaz fişeğiyle alnından vuruldu. Dört mevsim ölüme direndi,çırpındı. Son nefesini verdiğinde  16 kiloydu. Ruhunda en ufak insani haslet kalmamış , iktidar hırsından gözü dönmüş zat meydan meydan kin kustu;O çocuk dediğinizin elinde sapan var. … Yalanın her türlüsünü gördük sayelerinde.Aymazlığın,utanmazlığın binbir çeşidini. Hırsızlık bütün zamanlarda olurdu.Ama şimdiki hal’i başka. Yakalanırsan utanırdın.İyi kötü yargılanırdın. Bunlar” garanti”li çalıyorlar. Çıkıp “Milletin kürsü”süne yavuz hırsız olup ev sahibini bastırıyorlar. … Projeler,hergün yeni yeni ihaleler… Yatırımlar…Yatırımlar. Dolarlar,ihracat yüzde bilmem kaç  ve tabii borsa endeksi tavan yaptı. İktisad bilimi gibi hayatımız oldu. Peki hepsine tamam.Memleket güllük gülistan. Ama biz nankörüz. … Geldik bugüne.. Soma’da maden ocağı patladı. Yüzlerce işci yanarak,boğularak öldü. O karanlık ocakta ölüm zaten kollarını açmış bekliyormuş. Ne önlem,ne özen,ne tedbir hepsi boşuna masrafmış. Daha çok kazın,daha hızlı kazın. İşcinin canının değeri yok  baretler   zimmetli mi sen ona bak. … Acı var,öfke var. Bu ülkenin devlet erkanı ” taziyeye”  gitmiş. Ve dünyada ilk kez bir başbakan kendi eliyle feryadını dile getiren  bir  vatandaşı dövmüş.

Bildiğimiz Faşizmin tarifinde ve uygulamasında böyle  örnek yok.

Bu memleket kötülükle  yönetiliyor artık.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder