6 Ocak 2014 Pazartesi

St. James's Park ve Sincaplar

Geçenlerde bu yeşilliğin ortasına düştü yolum. Yanımda fotoğraf makinem yoktu, bu nedenle cep telefonuyla çekilmiş fotoğraflar gösterebiliyorum sadece size. Görüntü kalitesi pek de şahane olmayan bu fotoğraflar bile mekanın güzelliğine gölge düşüremez bence.Her ne kadar bahçe düzenlemesi, peyzaj gibi konular epey ilgimi çekse de pek bilgim yok. Yine de artık Londra'daki her parkın farklı bir düzeni, hatta karakteri olduğunu anlayabiliyorum. St. James's Park, Londra'da bulunan 8 büyük park arasında en eskisi. Her sene 5.5 milyon kişi bu parkta dolaşıyor. Elbette Avrupa'nın en popüler parkları arasında.Bu yer benim gezip gördüğüm ve en sevdiğim parklardan biri oldu. Düzenlemesi biraz dağınık, bu nedenle daha doğal. En üstteki fotoğrafta da gördüğünüz üzere içerisinde minik minik göletler bile var. Bu göletlerden birinin üstüne kurulmuş köprüden görülen London Eye ise manzarayı mükemmel kılıyor.Parkta çoğunlukla pek yaşlı çınar ağaçları var. Gövdeleri o kadar kocaman ki, kökleri tüm Londra'nın altını dolanıyordur diye düşündüm ben. Sincaplar ise benim favorim oldu. O kadar evcilleşmişler ki, parkın ziyaretçilerinin peşini bırakmıyorlar, eğer ellerinde yiyecek varsa tabii. Bizim yanımızda verebileceğimiz herhangi bir şey olmadığından pek yüz vermediler. İnternette okuduğuma göre tilki de yaşıyormuş parkta ama biz denk gelmedik. Tahminen geceleri ortalarda dolanıyorlar. Parkın en ünlü ev sahipleri ise yeşil başlı ördekler. Bildiğiniz üzere Londra'da hava hep kapalı, yağmurlu. Hatta garip bir şekilde bulutlar sanki yer yüzüne daha yakın gibi, ya da bana öyle geliyor artık. Bahar geldiğinde bu parklar daha da güzel olacak tahminen, merakla bekliyorum!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder